Aylık Kavga Dergisi: Gölge

Salih Mirzabeyoğlu tarafından Kasım 1976 tarihinde çıkartılmaya başlayan Gölge Dergisi, 3 yılda 14 sayılık bir serüven yaşadı. Zamanla, Akıncılar arasında çıkan ihtilaf ayrışma ile sonuçlandı ve Salih Mirzabeyoğlu 1979 yılında Akıncı Güç’ü kurdu. Gölge dergisi, 11. sayıyla beraber Ocak 1977’de yayın hayatına ara verdi. Mirzabeyoğlu’nun yeni teşkilat kurmasının ardından Gölge dergisi 1 yıl aradan sonra Nisan-Haziran 1978 arasında “Yeni Gölge” ismiyle üç sayı daha yayımlandı. Derginin son sayısı Haziran 1978’de çıkmış olup basım yeri İstanbul’dur.

Derginin logosu Gölge yazısıdır. Bu logonun altında “İnsanımız ve İnancımızın Kavgası” düsturu bulunmaktadır. Dergide, çoğunlukla Salih Mirzabeyoğlu’nun yazıları, müstear ve imzasız olarak yazdığı diğer yazılar bulunmakta. Yasir Mardinli, İkbâl Abdülhamid, Hasan Tahsin, Ümit Ufukta, Kurtuluş Tezbil, Nezlad Muhammed ve M. Halil İbrahimoğlu da yazılarıyla dergiye destek veren isimlerin başında gelmekte.

Gölge dergisinin hemen hemen her sayısında Ortadoğu’daki Müslüman düşünürlerin ve siyasetçilerin yazılarından çeviriler görmek mümkün. Müslümanlık üzerine yoğunlaşmış olan dergide Beyrut Batı Bölgesinde Çarpışan Mücahid Müslümanlar Birliği, Türkiye’de Arap Öğrenciler Birliği, Moro Milli Kurtuluş Teşkilatı, Türkistan yazılarıyla bilinen Nezlad Muhammed, 1975’te Libya’yı ziyaret eden heyete Türkiye’ye iletmek üzere verdiği mesajla Muammer Kaddafi gibi isimlerin ve grupların yazıları dikkat çekmektedir.

Gölge dergisi, din ve mukaddesat düşmanlarına karşı sert bir tutum sergilemiştir. 1960 darbe dönemi sonrası “sağ-sol” çatışmalarının yoğunlaştığı dönemde sadece 14 sayı çıkaran dergi, özellikle Akıncılar’ın eylemci tavır takılmalarında tetikleyici güç olarak gösterilir. Her sayısında sadece Türkiye’nin değil, diğer Müslüman ülkelerin problemlerine eğilen dergi, siyasal iktidarların kısıtlamalarını eleştirmekte, dinin uyulması gereken kuralların toplumsal hayattan uzaklaştırılmasını ise kabul etmemektedir.

Derginin çoğu sayısında karikatür ve resimlere yer verilmiştir. İlk sayının 30. sayfasında Akın Grup Başlığı ile “Gençlik Köprüsü” filminin reklamı; Sayfa 23’te Moro Akıncıları imzalı bildiri mevcut. Ayrıca derginin ilk sayısında hiçbir yazarın ismi belirtilmemiştir. Her ne kadar 2. sayıdan itibaren yazarların isimlerine yer verilmişse de derginin yayım hayatı boyunca bazı yazılar isimsiz yayımlanmıştır.

Derginin sahibi Salih İzzet Erdiş, yani Salih Mirzabeyoğlu’dur. Genel Yayın Müdürü Yalçın Turgut, Yazı İşleri Müdürü Mevlüt Koç, Yazı Denetim Kurulu ise Salih Mirzabeyoğlu ve İkbâl Abdülhamit’ten oluşmaktadır. Yazar kadrosu şu şekildedir: Salih Mirzabeyoğlu ve müstear isimleri, Yasir Mardinli, Hasan Tahsin, İkbâl Abdülhamid, Habeş Akalın, M. Halil İbrahimoğlu, Ghulam Azam, Atıf Hüseyin, Âdem Toprak, Burhan Selim, Ümit Ufukta, Toros Koran, Kurtuluş Tezbil ve Nezlad Muhammed.

Adem Suvağcı

Gölge Dergisi – Birinci sayı giriş yazısı (Başlıksız ve isimsiz yayımlanmış)

“Dava çilekeşinin” Hamurkârlığını yaptığı gençliğe; “neredesin” feryadına aksi seda gibi tekrarlayıcı “neredesin?” cevabıyla değil; “murad edilenin GÖLGE’si kabul edebilirsek buradayız, hedefimiz ASLI gibi olmaktır.” Demek niyetiyle çıktık. Kuytularda inleme yerine, Meydanlarda güç sahibi cazibe merkezi olmanın; yalvarma yerine emretmenin avantajına inanıyoruz. Artık “korkaklığı ihtiyattan” “sinir bozukluğunu hassasiyetten” “miskinliği sakinlikten” ayırmanın zamanı gelmiştir. Bölünmenin; hedefe yürürken paralellik içinde birbirini destekleme yerine; kendi kendimizi yememizin sebebi budur… Aksiyona dönüşmeyen fikir topluluğu kendi içinde çürümeye ve çözülmeye başlar.

Dünyanın hemen her köşesinde kanla mücadelesi yapılan Enternasyonal “Çağlar üstü mutlak fikir”in en suskun olduğu yer Türkiyedir. İşlenen düzenin çarkı olunduğu müddetçe de; niyet ne olursa olsun bu düzenin arzu ettiği şartların ve adama tipinin yetişmesine mani olmak bir yana, sebebi olacağız. Batı kültürü emperyalizminin “yavruları” kurtuluşa kadar savaş sloganı altında, kurtulmanın kuyrukçuluk mücadelesini yaparken ve işkembeciler “şu”culuk, “bu”culuk etrafında yaygara koparırken, gençlik olarak sesimizi sivrisinek vızıltısını aşmazsa…

İstediğimiz odur ki; harekete dökülmeyen fikrin insan için yük olduğunu kavramış, içe dönüklük içinde kendi kendini yıpratıcı değil, daima dışa doğru yayılıcı, bunun içinde her fırsatı değerlendirici, bizden olmayanların öptükleri elleri öpmemek gibi pasif bir davranış içinde değil, onların öptükleri elleri kıracak ruh ve aksiyon adamlarını gölge vasıtasıyla tanımak tanıştırmak ve disiplinli bir işbirliği kurmaktır.

Dayanışma aramızdaki ilişkiyi, aramızdaki ilişki dayanışmayı güçlü kalsın ki “zamanı gelince” bütün kaynakları seferber edebilme şartlarına sahip olalım…

Gölge Dergisi’nin 1. sayısını PDF olarak buradan indirebilirsiniz.

 

DİĞER YAZILAR

1 Yorum

  • A.B. , 04/10/2019

    Allah rahmet eylesin. Mirzabeyoğlu dava adamı olarak yaşadı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir