Akademik Kölelik!

Mostar, ilgiyle takip edilen bölümleri ve yazılarıyla okuruyla 119. kez buluşuyor. Ocak sayısının kapak konusu “Akademik Kölelik!” Kimileri Avrupalılar dünyanın yönetimini büyük ölçüde ele geçirildiğinden yani iki asırdan beri Bilgi Çağı’nda, Aydınlanma Çağı’nda olduğumuzu söylüyor. Kimileri de asıl Bilgi Çağı gelecekte olacak ve çok yaklaştık diye düşünüyor. Dolayısıyla bilgi, çağımıza isim olacak kadar büyük bir güç. Peki, bu güce sahip olanlar ne kadar adiller? Kapak konusunu Mükerrem Mete Yazdı.

Emre Baştuğ, Aynelhayat bölümünde tekdüze dünyamızın içinde sıradanlaşmamış hikâyeleriyle farklı insan portreleri sunuyor: “Bir Dörtlük Bin Meşk”, Sulhi Ceylan, sözünü yeniliyor ve bizi fikretmeye davet ediyor: “Yol Sonsuza Varma İsteğinin Tecessüm Hali”, Mümin Munis, Mâverâ’da bizi yeni bir yolculuğa çıkartıyor: “Osmanlı İnsanının Taşları Ve Defterleri”, Ömer Faruk E.  masasında biriken meseleleri kendine has bir dille okumaya, okutmaya çalışıyor: “İkinci Dünya Harbi’nden Bu Yana Ne Değişti?”, Beyaz Arif Akbaş, Sayeban bölümünde ilginç hikâyeleri gün yüzüne çıkartıyor: “Dokuz Tepeli Aziz Filibe”, Mihriban Eloğlu, İnsan manzaralarından kesitler sunuyor:“Dedem Muharrem Cezbe’nin Nacağı Kayıp”, Bülent Ata, fragmanlar’da hikâyeyi sürdürüyor: “Vildan’ın Sırrı”, Meltem Altuntaş, Batı Gözünün gördüğünü bize aktarıyor: “Meğer Osmanlı Zalim Değilmiş” Halil İbrahim Polat, Paris’e dokunuyor: “Paris Sıkıntısı”, Şule Beyaz, Karışık Pide bölümüyle derman bulamayanlara şifa veriyor: “Keşşkee Gomşum Olsan!”, Raşit Ulaş, günlüğünde biriken meseleleri konu ediniyor: “Topraktan Cennete Betondan Cinnete”, Ali Sözer, ajandasındaki notları okurla paylaşmaya devam ediyor.

Fedai Tunca, Çizgili Defter’de tarih olmamış tarihi anlatıyor: “Osmanlı’da Devlet Ve Mülk Kimindi? , Süleyman Salih Şahin, “Topraktan Öğrenen Dersu Uzala”, Uğur Cumaoğlu, “Osmanlılarda Sahaflık ve Sahaflar” yazılarıyla dergide yerini almış.

Ayrıca Peride Nigâr Hanımefendi, “Ab-ı Hayat’ı Bulduğum Hakikat Değildir” ve Üstad Muharrem Cezbe “Osmanlıca mı, Osmanlı Türkçesi mi yoksa Lîsan-ı Türkî mi?” yazılarıyla Ocak sayısının ilgi çeken diğer yazıları… Ayrıca dergiye dâhil olan Nasihatçı Nasuh okurlarının dertlerini dinlemek için Mostar sayfalarında…

 

 

 

DİĞER YAZILAR

8 Yorum

  • sepetçioğlu , 08/01/2015

    sadece kapakları için bile alınır bu dergiler.

  • hayri pıtır , 08/01/2015

    fedai başkan hoş gelmiş!

  • gerçek merve , 08/01/2015

    Şule’yi yeni gördüm dergide, ama ben onların da aslında bayan olmadığını düşünüyorum nedense. Dergiye sempatim var o yüzden alıyorum, yardım olsun diye yoksa yazıların çok azına bakıyorum. Şaka şaka, bazı yazılar m-ü-t-h-i-ş.

    • Avanak Abdi , 08/01/2015

      Neye yardım yapıyon sen. Dergi okumak için alınır.

    • Tek Yol Merve , 09/01/2015

      mihriban hanımla bizzat tanıştım. çok entelektüel, zühd ve takva ehli.
      şule hanımla görümce oluyorlarmış.

  • günahkar sabi , 08/01/2015

    ”Hikmet” köşesi kendimi bulmamı, kendimle hesaplaşmamı, kendimle sokak dönemecinde karşılaşmamı sağlayan bir vesile oldu.
    Gönüllere akan bir dili var Sulhi beyin.
    Ummandan damlayan damlalardan bir yudum alabilirsek ne mutlu bizlere.

  • Çare Merve , 08/01/2015

    bizimkiler türkistan hatıraları için alıyorlardı dergiyi. ama artık sürmeyecek yazı dizisi, diyorlar. umarız gerçek değildir. çünkü bu kadar okuyucu ne yapacağını bilemez hale gelecek.

  • Tek Seçenek Merve , 08/01/2015

    mihriban ve şule hanımlar, biz kadınların sesi oldular. Allah razı olsun. her akşam yatmadan önce 3 sahife okuyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir