Meslek ve esnafların tanıtıldığı, dîvân edebiyatında bir şehir ile o şehrin güzellikleri hakkında yazılan manzum eserlere “şehrengîz” denilmiştir. Bu tabir “şehr” kelimesinin “tahrik etmek, uyandırmak, heyecanlandırmak” anlamına gelen Farsça “engihten” fiilinin “engîz” emir köküyle birleşmesi sonucu “şehr-engîz” birleşik ismi ortaya çıkmıştır. Şekil ve içerik olarak farklılıkları varsa da, çoğunlukla bir şehri veya şehirle beraber onun güzel yön ve kişilerini tanıtan eserlerdir. Farsça’da aynı tür eserler “şehr-engîz, şehr-âşûb, âlem-âşûb, cihân-âşûb, dehr-âşûb, felek-âşûb, karnâme, lâlezâr” gibi başlıklar altında kaleme alınmıştır. Agâh Sırrı Levend, Türk edebiyatında 46 adet şehrengîz tespit etmiştir. Osmanlı edebiyatında bu türün ilk örnekleri XVI. yüzyılın başında (1512) Mesihî’nin yazdığı Şehrengîz der medh-i evvânân-ı Edirne adlı Edirne Şehrengîzi ile Zatî’nin yazdığı Şehrengîz-i Edirne (1512) isimli eserleridir. Bunları Çorlulu Kâtib’in İstanbul ve Vize Şehrengîzi (1513) ve Taşlıcalı Yahya’nın İstanbul ve Edirne Şehrengîzleri (1522) izlemektedir.
Eserlerin giriş bölümünde tevhîd, münacat ve na’t gibi başlıklara yer verildikten sonra şehir hakkında bilgi verilir ve şehir birkaç beyitle övülür. Bu bölümden sonra da şehrin mahbûbları yani ileri gelen sevilen ve sayılan insanları övülür ve tanındıkları yönleriyle tasvir edilir. Bu bölümde mahbupların vücut yapıları ile icra ettikleri mesleklerden de bahsedilir. Şehrengîzler, İstanbul, Edirne ve Bursa başta olmak üzere Osmanlı topraklarındaki birçok şehir için kaleme alınmıştır.
Türk Edebiyatına muhteva açısından bakıldığında çeşitli şehrengîz çalışmalarından söz edilir. Bunlardan ilki tek bir güzele ait olup hasbihal veya sergüzeştnâme tarzında yazılan ve şehrin tasvirine yer verenlerdir. Çorlulu Kâtib’in İstanbul ile Vize hakkında 919 / 1513’te kaleme aldığı şehrengîzle Enderunlu Fâzıl’ın Defter-i Aşk adlı eseri böyledir. Daha yaygın olan ikinci tip sehrengîzlerde ise çoğunluğunu esnafların oluşturduğu “Evsâf-ı Hûbân” başlığında meslek ve esnaf tanıtımı ele alınır. Bu tip şehrengîzlerde şehrin tabii ve tarihî güzelliklerinden kısaca söz edildikten sonra şehrin güzel görünenleri tasvir edilir. Mesîhî’nin Edirne Şehrengîzi, İsmâil Belîğ’in Bursa Şehrengîzi, Enderunlu Fâzıl’ın Çenginâme’si ile Zenannâme’si ve Ravzî’nin Edincik Şehrengîzi bu türdendir. Bir üçüncü tip ise Lâmiî Çelebi’nin Bursa Şehrengîzi ve Nâzikî’nin yine Bursa’yı öven manzumesi gibi bir şehrin sadece gezip görülmeye değer doğal güzelliklerini, tarihî mekânlarını ve sosyal özelliklerini öne çıkaran şehrengîzlerdir.
Esnaf tanıtımına ağırlık veren şehrengîzlere örnek olarak Ravzî’nin Edincik Şehrengîzi’nde dokuzuncu bentten itibaren her bentte bir “güzel” olmak üzere 95 kişi meslekleriyle beraber tanıtılmıştır. Bu şehrengîzde geçen meslek isimleri kılıcçı, bakkal, börekçi, kasap, bâfende/dokumacı, sanatkâr, neccar, helvacı, suhte, berber, dellak, baçmakçı ve bende/hizmetçi olarak yer alır. Kasaptan bahsederken: Biri Turmus Bali’dür kasablık san‘at ana / Dahı koyunda yaraşur kuzıdur ol bì-vefa dizeleri gibi birçok meslek erbabı manzumda tanıtımı yerini alır. Dokumacı dizleri de şöyle başlar: Biri bir bâfendedür ismi Murad-ı bî-vefâ / Hûb-rûlarda bulınmaz ana benzer pürsafâ.
Bursa şehrengîzlerinde çoğunluğunu çarşı esnafının oluşturduğu toplam elli dört “hûbân”’a yer verildiği tespit edilmiştir. Şehrengîzler, Türk halk şiirindeki “esnaf destanlarının” divan şiirimizdeki karşılıklarıdır. XVI. yüzyılın başlarında yaşadığı sanılan halk şairlerimizden Ravzi Esnaf Destanı’nda destanın tamamında, sahaf, hakkâk, kâğıtçı, saatçi, kuyumcu, sarraf, aşçı, fırıncı, yemişçi, şekerci, helvacı, bakkal, kasap, tütüncü, kahveci, bezzâz, terzi gibi şehir esnafının güzelliklerini anlatır. Ravzî’nin Edincik’le ilgili muhammes şehrengîzinde, şahıslar tanıtılırken doğrudan veya dolaylı olarak o dönemde var olan bazı görev alanlarını ve serbest meslekleri tanıtılmıştır. Ayrıca bazı meslekler, o meslekle ilgili kavramlar etrafında o mesleklerin devrindeki icrası ile ilgili daha geniş bilgilere yer verilmiştir. Mesnevi tarzında yazılmış Nüvîsî Şehrengîzi, İstanbul için yazılmış en iyi şehrengîzlerinden biridir.
Esnaf üzerine yazılan şiirlerin Anadolu’da eski bir geleneği Selçuklu döneminde, 588 (1192) yılında yazılmıştır. Farsça, Mecma‘u’r-rubâ’iyât adlı bir rubailer mecmuasından seçilerek aktarılmış bölümler arasında meslek erbabı ve adı verilerek kaydedilmiş; bazı erkekler üzerine söylenmiş rubailer de yer almıştır. Ahmet Ateş’in yayınladığı eserin fihristine göre kasap, kebapçı, külahçı, kemankeş, nakkaş, nalbant, boyacı, ekmekçi, seyis, saraç, sarraf, hallaç, terzi, hacamatçı üzerine şiirler vardır.
İran edebiyatında benzer konular şehr-âşûb türü altında yazılmıştır. Yapılan araştırmalar, XVI. yüzyılda Farsçada bu türün artık gelenekselleşmiş olduğunu daha önceki yüzyıllarda bu tip şiirlerin yazıldığını ortaya koymaktadır. İran edebiyatında daha eskilere, X. yüzyıla kadar giden ve çarşı esnafına yönelik tasvirler içeren birçok rubai yazılmıştır. Bunlar ayrı eserler olarak ya da şairlerin divanları içinde bir bölüm olarak yer almıştır. Kumlu Vahidî’nin Tebriz, İsfahanlı Harfî’nin Gilan için yazmış oldukları şehr-âşûblar bunun en iyi örnekleri arasındadır. Kişilere değil, meslek erbabına yönelik olarak yazılmış aşk şiirleri olarak ortaya çıkan İran edebiyatındaki şehr-âşûb türünün ilk gerçek örneği XII. yüzyıl şairlerinden Mes’üd-i Sacd-i Selmân’ın (ö. 515 / 1121-1222) çarşı esnafının güzelleri üzerine yazdığı eseridir. Daha sonra Şehrâşûbnâme-i Buhârâ’î, Şehrâşûbnâme-i Lisânî-yi Şirâzî, Şehrâşûbnâme-i Mirzâ Mahmud Seyfî ve Şehrâşûbnâme-i Seyfi-yi Semerkandî gibi eserler gelmektedir.
Rıza KURTULUŞ
Kaynakça:
Agâh Sırrı Levend, Türk edebiyatında şehrengizler ve şehrengizlerde İstanbul, İstanbul 1958; Fatih Tığlı, “Klâsik Türk Edebiyatında Şehrengiz Çalışmaları Hakkında Bibliyografya Denemesi”, Turkish Studies, II/4(2007), s. 763-770; Ahmet Ateş, “Hicrî VI-VIII. (XII-XIV.) Asırlarda Anadolu’da Farsça Eserler”, Türkiyat Mecmuası, VII–VIII (1945), s. 94–135; Emine Tuğcu, Şehrengizler ve Âyîne-i Hûbân-ı Bursa: Bursa Şehrengîzlerinde Güzeller, Bilkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Edebiyatı Anabilim Dalı Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara 2007; Metin Akkuş, Türk Edebiyatında Şehrengizler ve Bursa Şehrengizleri, Erzurum Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Basılmamış Yüksek Lisans Tezi,1987; Abdülkerim Gülhan, “Şehrengiz Türü ve Ravzî’nin Edincik Şehrengîzleri”, Turkish Studies, VII/2(2012), s. 515–545; Nuran Tezcan, “Güzele Bir Şehrengizden Bakış”, Türkoloji Dergisi,I/11(2001), s. 161-194; Seyyid Kazım Rûhânî, “Me’hazşinâsî-yi Esnâf”, Keyhân Endîşe, S. 18(1367), s. 96-103; J. T. P. de Bruijn,“Shahrangiz 1 In Persian”, EI2 (İng.), IX, s. 212; Talat Sait Halman,“Shahrangiz 2 In Turkish”, EI, (İng.), IX, s. 212-213; Mirza Ali Ekber Han Dihhudâ, Lugâtnâme, IX, (yay. Muhammed Muin-Seyyid Cafer Şehidi), Tahran 1373, s. 12873-12875; Bayram Ali Kaya, Şehrengîz”, DİA, XXXVIII, s. 461-462.
Kaynak: Ahilik Ansiklopedisi, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Yay., Ankara, 2020, Sayfa: 281-282.
Ahilik Ansiklopedisi 1. Cilt – PDF
Ahilik Ansiklopedisi 2. Cilt – PDF