Mücahit Emin Türk’ün Menâkıbı ve Sohbetnâmesi’nden

 Mücahit Emin Türk’ün, Edebifikir’i yazarlarını kıskandığını biliyoruz ama iş işten geçmiş, zira kendisi zamanında imzayı atmış.

“Sürekli bekâr olanlar, hep yazıyor!”

***

1-  Gazetecilerin hapse atılmadığı ülkede demokrasi yoktur, derin devlet vardır. “Nasıl gazeteciler hapse atılır?” diye bu kadar bağırılınca gazetecilerin imtiyazını hayretle fark edersiniz. Yılmaz Güney adam öldürdüğü için yurt dışına kaçmıştı, bu gerçek söylenmemeye çalışılır. Ama adam, bu yüzden gitti yani. Gazetecilerin niye içerde olduğunu da sormak istemiyor kimse. Gazeteciler içerde! Eee yani? Gazeteciler içerde! Ey talip, bu cehalet karşısında susmaktan başka bir yol yoktur. İçten içe de Allah’ın cehaletinden tahsille olanından korusun diye de dua etmelisin.

2- Kadınların sızlanıp yakınması iyidir. Bu erkeğinden memnun olduğunu, kocasını sevdiğini gösterir. Dikkat ettiniz mi, kadınlar birbiriyle konuşurken kocalarından yakınıyorlar ve bunu sanki övünülecek bir şeyi anlatır gibi yapıyorlar. Ey talip, kadın orta şekerli kahve gibidir, iç gitsin, uzun uzun felsefe yapma.

3- Kadınlara diyorsunuz “kocan senden razı olursa cennete gidiyorsun!” Kadının verdiği cevap çok manidar: “Niye ben memnun ediyorum? O memnun etsin beni!” Düşünsene, senden cihada çıkıp savaşmanı ve canını vermeni istemiyorlar. Akşama kadar çalışıp çocuk için rızık teminiyle uğraşacaksın diye bir talep yok. Evinin içini cennete çevir, karşılığında cennete git. Kat karşılığı cennet! Ama kadınlar bunu istemiyor, geri çeviriyor. Ey talip, kadınları kendilerine bırakır, kendi güçleriyle ve imkânlarıyla bir şeyler yapmasını beklersen nankör olurlar ama onlara sabır gösterip hakkını helal edersen, onları nankörlükten kurtarırsın. Başka bir ihtimal düşünme, bir çukura ikinci kez düşme.

4- Zaten evde kalanlar hep Edebifikir’le uğraşıyor. Edebifikir’de yazdıklarımı, bir tür yarı bekârlık refleksi olarak düşün. Doğum sürecinde bir nevî bekâr hayatına dönüyorsun ya, ev kalabalık oluyor, hanımı göremiyorsun. Ortada kalma sürecinde Edebifikir’de yazdım. Zaten sürekli bekâr olanlar, hep yazıyor!

5- Ey talip, duygusal zekâ diye bir şey yoktur. Kâfir batılılar, kadının zekâsı hakkında yorum yapmaktan korktukları için, oturmuş düşünmüşlerdir. Zekâ zaten analitik bir şey, ne yapalım diye kafa patlatan bazı erkek psikologlar, biraz durumu kurtarmak biraz da uçkurlarının keyfi için “duygusal zekâ” diye bir kavram uydurmuşlardır. Dolayısıyla dünyada zeki olmayan kimse kalmamıştır. Yakında bunlar, Amerikalıları ve İngilizleri de zeki sınıfına yazdırmak için yeni şeyler uyduracaklardır.

6- Bekârlar devrimci olur. Ceketimi alıp çıkmak kolaydır. Avradı boşamak kolaydır. Bekârlar devrimci olur.

DİĞER YAZILAR

5 Yorum

  • soru isareti , 21/01/2013

    ne olacak bu erkeklerin hali?

  • waser bescutgem , 21/01/2013

    Bence iyi kadınlar Lidyalılardan önce yaşamıştı, sonra gittikçe sayıları azaldı.

  • tophaneli rıfkı , 21/01/2013

    üstadımız, daha çok don juan evsafında. şeyh değil. niye menâkıb denmiş? don juan’ın kırdığı cevizler ya da don juan’ın icraatları veya don juan böyle buyurdu gibi modern başlıklar tercih edilebilir.

  • mümtaz ve nuran , 21/01/2013

    Ben şeye takıldım ya, niye erkeklerin geliri kadınlardan daha fazla oluyor ki? Yerleri yanlış mı yerleştirilmiş, Allah Allah çok ilginç :)
    Bir de beyfendilerin evlendikten sonra bekarlık hayatına dönmeleri bir dakika bile söz konusu olamaz. Bu Böyledir, bu da hanımefendilerin maharetine ya da tercihine kalmış bir durumdur biraz da.
    Bir de anneler ne kadar uykusuz kalırsa sevgili babalar da o kadar uykusuz kalsın. Hayatın müşterek olmasından beyfendiler ne anlıyor ki? İşte hayatın müşterek olması tam da böyle bir şeydir.

  • esra mesra , 21/01/2013

    maaşını eşinin avucuna sayan adamlar iyidir. hele de ölüyse melaike gibi birşeydir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir