- Sizden Gelenler
- 10/10/2012
- Şiir
Edebifikir Liseli Şairleri Destekler
Ölüm ve Telkin Gece vakti deniz kıyısında bir kız bekler, İnsana kâbustur ibare ibret ve o kız. Gündüz rüyalara
Ölüm ve Telkin Gece vakti deniz kıyısında bir kız bekler, İnsana kâbustur ibare ibret ve o kız. Gündüz rüyalara
Dilini teraziye koymadan oynatıp, sonrasında söylediğine pişkin pişkin gülenlerden değilim. Hatta gaf yapıp, hatara kalp kırdığını düşündüğü anda en
Ruhlar âleminde yankılanan ‘Belâ’nın imtihan diyarına göç vakti gelince, bir ruh daha acziyetin bedenine bürünür. Ölmeye yazgılanmış bir hayat
Bir saat kırk iki dakika önce sokaklarını adımlamaya başlamıştı gecenin. Sokaklar gecenin damarları gibiydi. O ise antikorların savaş açtığı
Ruhunda anlayamadığı bir hâl vardı bugün, her sonbaharda yaşardı bu duyguyu… Müebbet ıstırabın zindanında gözlerini zamana çivilemiş, kalbini Rahman’dan
Gün, batan güneşle birlikte yere düştü. Gökyüzü kurşuni renklerle kaplı bulutlarla bezenmiş. Bulutlar her an içinde biriktirdikleri gözyaşlarını yeryüzüne
Alışılagelmiş bir günün öğleden sonrasındayım. Düşünmekten halsiz kalan zihnim uyanıklığının son demlerini yaşıyor. Kulağımda bir şarkı: “Ben böyle değildim ne
Duymadın maviyi yırtan çığlıkları. içimi işgal ederken gözlerin. Gözlerimin uçurumuna düşerdin. Ben ise siya siya göç ederdim gülüşüne. Geceler
Heyecanlıydı. Sonuçların açıklanmasına az kalmıştı. Soruyorlardı. “Nereleri yazdın guzuuum.” “ Ne bileyin işte teyze yazdım bir yerleri. “Uzakları yazmayaydın
Belli ki… Yüzünde milattan öncesine ait kanamalı bir tebessümle gelmişsin Avuçlarımda kaç asırlık olduğu bilinmeyen rüzgârlarla üşürken Ulu orta
Bir gece yarısıyla beraber doğmuştum İşte o sebepten leyla kadar leyl-i sevdim Tozlu raflardan uyandırıldım fuzuli kitaplarınca Eyleyin haber
“Onlara orada bir dolu kadeh sunulur ki, karışımı zencefildir”
Bugün 100. yaşıma girdim. Dile kolay bir asırdır yaşıyordum. Onca yıl kaldığım bu mahallede benim gibi pek çoğunu görmek
Bakın bayım; hüzün ne yaşamaktan vazgeçmek ne de doyasıya acı çekmektir, yanılmayın! Hüzün, bunalımlı bir halde gezinip yüze ağlamaklı