- Ömer Ertürk
- 11/10/2012
- Hikâye
Çerçevedeki Hayat
Gece yarısı uyanıp, çerçevede duran resme uzun uzun baktı. Sonra resmi çerçeveden çıkarıp, pencerenin kenarında bir müddet durdu. Bir
Gece yarısı uyanıp, çerçevede duran resme uzun uzun baktı. Sonra resmi çerçeveden çıkarıp, pencerenin kenarında bir müddet durdu. Bir
Sabah saat 9.30’da uzun bir kuyruğun sonuna girip, içine kar karışan yağmurun altında beklemeye başladım. Amerika’nın 67. Dış İşleri Bakanı
Soğuk ve kar yağışlı bir günde, belki de hayatının en soğuk ve en kar yağışlı
Karşısında ilk defa otururken hayat tecrübesinin ihtiyar yüzüne çizdiği çizgilere bakmıştım uzun süre. Yetmiş sekiz yaşında, bir asrın üççeyreğini
Hastane havasını oldum olası sevmedim. İlaç ve alkol kokusu ile dolu koridorlar, poliklinikler, hasta odaları, orada adım attığım her
Dükkânın kapısında, günün o bunaltıcı saatlerinin bir an önce bitmesini bekliyordum. Caddenin kalabalığı gün ortasının sıcağından hiç etkilenmemişti. Yaz
Öğretmenim, siyah önlüğüm üzerimde, çok eskiden yapıldığı belli olan iki katlı okulumun kapısından içeri girdiğimde kalbim tavana vuruyordu sanki.
Dünya bir keşmekeşin peşinde koşup duruyor. Öyle müthiş bir dünyalık kavgası sarmış ki bedenleri, bir şeylere sahip olmak için
“Hayatımızda durup dinlenmelik alan açtığı için ‘Yazıcı’ya sonsuz teşekkürlerle…” Merhaba, “İsimle ateş arasında” adlı kitabınızı iki yıl aradan sonra
Beklemek saftır. Gösteriş istemez. Gizlilik ister. Bekliyorum diyemezsin. Bekleyene, bakanlar anlarlar. Beklemek yorar aynı zamanda. Gelsin artık dersin. Bekleyeni
Soğuktan kızarmış parmaklarımla yazıyorum bu yazıyı. Sevgili edebifikirin eylemini gerçekleştirmek için –tamam, itiraf ediyorum, biraz nefes alabilmek için- sokaklara attım kendimi.
Kendimi bildim bileli saçlarım uzundur. Hatta beni hiç kısa saçlı görmemiş bir sürü insan var çevremde. Genelde, saçımı neden
Geçenlerde Serdar Kocabaş’ın “Sıkıntılarımızı Kadıköy sokaklarına gömüyoruz” eylem davetini görünce içim sızladı. Hem de İstanbul’un bu kadar hararetle göz kırptığı
Gitmek mi zor kalmak mı Nisa? Gece henüz ağarmamıştır. İki gönlü kırık koridora açılan kapıyla beraber dünyaya açılan tüm fikirleri