İnsanlık tarihinin hiçbir zaman gündeminden düşmemiş, arifler ve filozoflarca sürekli içeriği derinleştirilmiş bir konudur kendini bilmek. Kendini bilmek, kendinden başlayan

Kur’an-ı Kerim’de peygamberlerin putlarla ve putperestlikle mücadele ettiği anlatılır. Modern zamanlara kadar dünyada ateizm yoktu, müşriklik vardı. Kur’an’da Allah’a inanmayan

Agamben denilince akla (en azından benim aklıma) hemen pandemi döneminde eleştirilmesi, Youtube tarafından engellenmesi geliyor. Ama onca engel, yüzyılın filozofunun

Ketebe Yayınları minyatür serisinden yayınlanan Kurmaca Sanatı, Walter Besant ile Henry James’in kurmacanın bir sanat olduğunu müdafaa metinlerinden oluşuyor. Bugün

Bugünü anlamak ancak geçmişi doğru okumak ve özümsemekle mümkün. Tarih bilimi, bize insanlığın hikâyesini sunarken bugünün dünyasında ne yapmamız gerektiğini

Juan Emar, avangard edebiyatın öncülerinden. “Dün”, belki de en önemli eseri. Bir karakterin bir gün içinde başından geçenlere, daha doğrusu

İlk filozoflar her şeyin ilk nedeni aramışlar. Bu ilk nedenden sonra, doğal olarak onlardan türeyen varoluşun nedenini sorgulamışlar ve böylece

Çağdaş edebiyatımızın en önemi ve özgün kalemlerinden olan Güray Süngü’nün son kitabı Makrokozmos Öyküleri, Ketebe Yayınları etiketiyle çıktı. Kitap bir

Modern insan düşünce dünyasında materyalisttir. Onun aldığı eğitim ve yetiştirilme tarzı, istifade ettiği düşünürler; farkında olmasa da her olguyu, olayı

“Beni Yemen’de İtalyan’a Benzetirler”, Samet Doğan’ın savaş muhabirliği ile edebi kalemini bir araya getirdiği yeni romanı. Roman adını, Yemen’de savaş

“Tüm hayat bir çöküş sürecidir kuşkusuz. Ancak işin dramatik yanını oluşturan, dışarıdan gelen ya da geldiği sanılan, unutamadığımız, tüm suçu

Felsefe, takipçisi olduğu kadar düşmanı da olan bir ilim dalı. Düşüncede dini referans alan taraf, felsefenin dine karşı olduğu iddiasını

1912 yılında Müslüman olan, adını Abdulvahid Yahya olarak değiştiren, Şazeliye tarikatına intisap eden Rene Guenon; Modern Dünyanın Bunalımı adlı eserinde

Roman, yapısı itibariyle çok katmanlı bir okumaya muhtaçtır. Roman, ayna tuttuğu karakterler ve olaylar üzerinden aslında aynı zamanda toplumsal dönüşümlere,