“ve siz de öpeceksiniz dudağını toprağın”
Masamın üzerinde pek çok dergi var, okumam için bekleyen. Kitaplar da cabası… Fakat ben hâlâ almadığım kitapları düşünüyorum, bir yandan
Masamın üzerinde pek çok dergi var, okumam için bekleyen. Kitaplar da cabası… Fakat ben hâlâ almadığım kitapları düşünüyorum, bir yandan
Bir işin gelecekte nasıl olacağını düşünmek, sonunu düşünerek iş yapmak, bir işi idare etmek gibi anlamlara gelen “tedbir” hakkında tasavvuf
Her şey “Gönül Yarası” şarkısını dinlememle başladı. Gerçi tarihi çok daha geri götürebilirim, bu sayede daha geniş perspektiften olayı serimleyebilirim
Bir şeyler yapmalı yoksa Bakırköy Ben ki bir kahveyi büyütüyorum Kanepe genişledikçe genişliyor İşte tam bu anda yani anladın işte
Sulhi Ceylan, Celal Kuru’nun “Kafka ve Cioran’a Mektup” ve Bahadır Dadak’ın “Bütün Mümkünlerin Kıyısındasın, Bütün Tuzakların Taşrasında” mektuplarına cevap yazdı.
1. İtidal sahibi olmayı mücadeleyi bırakmamak, bir ömür teyakkuzda olmak, kalp kapısında nöbet tutmak olarak tanımlayabiliriz. İstikamet ise dosdoğru olmak,
(Metafizik Günlük 5) – Canım çok sıkılıyor! Ne olacak böyle? – Çok da takma kafana, can sıkıntısı su içmek gibi
Şimdi, bütün Leylalar çirkindir Diye bir cümle kurabilirim Hem cümle kurulan bir şey Hem de “güzelliğin on par’etmez” Leyla dediğin
(Metafizik Günlük 4) Bağdatlı büyük sufi Cüneyd-i Bağdadi hazretleri, dokuzuncu asırdan beri dervişlik derdine düşenlerin uğradığı kapılardan biri olmaya devam
(Metafizik Günlükler 3) Bazen olur, Karadeniz’de gemilerin batmış hissine yakalanırsın. Sanki tüm dünyayı hüzne boyamışlar ve hüzün hiç de şiirsel
Seni severken çok şey öğrendim. Kendini güneşe gizlemek isteyen gecenin varlığını mesela… Derisinin altında bir şey sakladığını sananları… Ara yollarda
(Metafizik Günlükler 2) Bu aralar zihnimde sürekli “Bir şeyler yapmalı!” diye bir cümle dolanıyor. Bu cümle, vücudumdaki kan gibi zihnimde
(Metafizik Günlükler 1) Can sıkıntısının ilacının olup olmadığını düşündüğüm anlarda canımın hepten sıkıldığını fark ettim. Yani can sıkıntısı yayılan, çoğalan
şeyhim sen demiştin vuslatın ilacı aşktır diye yoksa ben kitaplarımın içinde mutlu himmetim az gayretim yoktu şeyhim, tamam ben