Göklerin Çektiği Kartal

Altmış yıl durmadan dinlenmeden bin bir çile içinde, eserler vererek, mücadeleler yaparak Milletinin varoluş savaşında yerini alan bir Millet Büyüğü,

Ey Yahudi

Nihayet Mescid-i Aksa’yı da yaktın ey yahudi Asırlardır insanlığın ruhunu yaktığın gibi ey yahudi Aya çıkarak göğe çıktığını sandın ey yahudi

Batış

Güneştir düşen turuncusunda menekşeler sunarım Gece artık hiç dönülmeyecek yerlerdeki o sevgiliye Çocuklara kekik toplayan o sevgiliye Bir kekik uzatan

Batı Korosu

Hızırla Kırk Saat adlı, kırk bölümlü şiirimi 1967 yılı mayıs ve haziran aylarında, Yenikapı’da, deniz kenarında, kayalıklar arasındaki bir kır

Diriliş

Yeniden başlamak yazmak sanatına Kat kat olup açılmak gök katına İndirmek yeryüzüne Allah’ın rahmetini Bir gül gibi sunmak dünya saltanatına

Veda

Silahlara veda Geceye rüyaya ve sana Yalnızlığın geyik gözlü köşesinden Düzenlerin çıkmazına Çizdiğim resmin Saat kulesi ağlıyor Ağzım o çeşit

Edebifikir Okur Sesi

‘‘Ve otomobilden inen sensin iki avcunda deniz’’ diyor Sezai Karakoç ‘‘Kav’’ isimli şiirinde. Şiiri yayımlamamızı isteyen Ömer Ertürk, bu şiiri

Ben Kandan Elbise Giydim

Kendinden birşeyler kattın Güzelleştirdin ölümü de Ellerinin içiyle aydınlattın Ölüm ne demektir anladım Yer değiştiren ben değildim Farklılaşan sendin Sendin

Sezai Karakoç’un 1994 Tarihli Mektubu

Türkiye’de son yıllarda gündeme gelen ve yoğun tartışmalara sahne olan Anayasa Değişikliği, Kıbrıs Meselesi ve Güneydoğu Sorunu çözüme kavuşturulmaya çalışıldıkça

Yenilgi Yenilgi Büyüyen Bir Zafer Vardır!

Yazarlarımızdan Mehmet Raşit Küçükkürtül memleketine yıllık izne gitmiş. Kitaplığına kavuşunca Diriliş Dergisi’nin 7. döneminde yer alan Sezai Karakoç’un hatıralarından ilginç

“Bilsem ki yarın öleceğim, bugün gene yapardım bu işi.”

Sezai Karakoç, bugün sükût suikastına uğruyor. Sezai Karakoç’un başta düşünceleri olmak üzere şiiri, hayatı, şahsiyeti, yazdıkları, kitapları, ismi müzelik hâle