uzak

Dein Leben sei ein hundertfältiger Versuch: dein Mißlingen und Gelingen sei ein Beweis: und sorge daßr, daß man wisse, was

Özlem

Bir mum yaktığında, bir süreç başlatırsın – ama yürüyüşü senin elinde olmayan bir süreçtir bu; artık, kendi oluşma biçimini izleyecek,

Yaşam (ki)

41. Bazen de, uzunca bir zaman dilimi boyunca yaşadıklarını yeniden tartmak zorunda kalacaksın : ne kadarı ne kadar değerdi, değdi

Yer, Yön, Yol

Yol, kendine bir yer bulamamış kişinin özlemidir. Kendi yerini yerleşiklikte bulamayan kişi, onu yolculukta arar. Nasıl, bir yer, bir yolun

“Stephen Pamuk ve/ya da Orhan King”

Yanlış bir dille doğru bir cümle kurulmaz. Romansa (ne yazık ki) cümlelerden oluşur. (Ferit Edgü) ‘Populer’ olan, dolayısıyla ‘çok satan’ kitapları,

Ateş Yakana Kılavuz

1. En son, en kalın odunu yakarsın. 2. Deniz’in taşıdıklarını da kesip kesip yakmıştın, o bir zamanların şimdi uzakta kalmış