Espritüel Konuşmalar II: Hukukun Esprisi
14 Mart’ta “Demokrasinin Esprisi” başlığıyla, üç yazıdan oluşacak bir serinin ilkini neşretmiştim. Dürüst olmak gerekirse “Demokrasinin Esprisi”nden sonra tenkitçi yazıların
14 Mart’ta “Demokrasinin Esprisi” başlığıyla, üç yazıdan oluşacak bir serinin ilkini neşretmiştim. Dürüst olmak gerekirse “Demokrasinin Esprisi”nden sonra tenkitçi yazıların
Esasen Türkiye’de değme demokrasileri kıskandıracak bir siyasi kültüre sahibiz. Bu kültür “katılma”dır. Yani seçmenler siyasete duyarlı, bir partiye üye olma,
Hâlâ Gazete Okuyor musunuz? Geçen senenin başında ülkemizin meşhur bir gazetesi, 69 kupon karşılığında ansiklopedi vereceğini duyurmuştu. Ben de hem
Halimden, Sulhi Ceylan’a Uçurulmuş Haber Ailemin yanına avdet edeli on günü aştı. Bir türlü rahat edememiştim İstanbul’da. Aile evindeki odam,
Önceki yazımda Türkiye tarihi incelenirken üç ayrı bağlama dikkat edilmesi gerektiğini ifade etmiş ve Osmanlı ile Cumhuriyetin irtibatını, Zürcher’in eseri
Türkiye tarihi incelenirken üç farklı bağlam dikkate alınmalıdır. İlk bağlam, Osmanlı’nın bir imparatorluk olmasından kaynaklanır ve Osmanlı’dan ayrılan devletler ile
Türk Düşüncesi ve Ahmet Haşim’de Paris Algısı İstanbul, malum olduğu üzere Osmanlı’nın son iki asrında da pâyitahttı. Pâyitaht; tahtın bulunduğu,
“Mana Gülistanının Bülbülü: Sâdî Şîrâzî” dosyamızın beşinci yazısını Ferhat İnan yazdı.*** Aşk hikâyeleri, edebiyat ve tasavvuf geleneğimizin bitmez tükenmez kaynaklarından
Bazı dönemlerin anlaşılması ve olan bitenin berrak bir şekilde görülmesi için uzun yıllar gerekir. Bu çalkantılı dönemleri yaşayanlar için, etraf
Edebiyatın farklı türlerinde eserler kaleme alan Yakup Kadri, yazdığı romanlarla birçok döneme tarihi açıdan ışık tutmuştur. Kiralık Konak romanında da
Peyami Safa şüphesiz Türk romanının en kıymetli kalemlerinden biridir. Onun romanları, psikolojik tahliller ve edebî zevk mevzûunun yanı sıra, Türkiye
Kimi romanlar sayesinde girift bulduğumuz devirlerdeki insanlarının zihin ve duygu dünyalarına olanca açıklığı ile temas edebiliriz. Mesela Türkiye modernleşmesine, tarih
Hodgson, “Eğer XVI. yüzyılda Mars’tan bir ziyaretçi gelmiş olsaydı bütün dünyanın Müslüman olmanın eşiğinde olduğuna hükmedecekti.”[1] diyor. XXI. yüzyılda ise
Osmanlı modernleşmesi, değişim, gelişim ve Batılılaşmak tartışmaları altında yürüyen bir süreçtir. Bu süreci anlayıp anlamlandırma ise ancak kuşatıcı bir bakışla