Şimdi İki Kuş Yakala
Topraktan devşirmeye korkarak Bir sabî, kemiğini dişliyor ışık küre kaynatırken beynini. Fıçılarda günahı menfaatinden iri üzüm taneleri. Kıvrık tırnaklı mezarcı,
Topraktan devşirmeye korkarak Bir sabî, kemiğini dişliyor ışık küre kaynatırken beynini. Fıçılarda günahı menfaatinden iri üzüm taneleri. Kıvrık tırnaklı mezarcı,
Sarı şapkalı dolmuş, yokuşu uçarak çıkıyor, öksürüp, tıkanarak iniyordu tavşan misali. Trafik ışıklarından muaf tutulmuş olacak ki, hiçbirinde durmuyor, son
Huuuuhh Siz de mi? Evet, ben de. Geçmiş olsun. Teşekkürler. Siz de mi peki? Evet, ben de. Size de geçmiş
IV. Bölüm Anzak Mektubu Bir gece önceki saldırı artık durmuştu. Türk direnişi sonunda alınan yenilginin düşman için bir telafisi olmalıydı.
Yazık Sana Fikret Hafta sonu. pazar. “Kapalı pazar.” Bir mayının üzerinde bekler gibiyim. Patlatsam düzelir mi her şey? (Antre, eşim
III. Bölüm Savaşın tüm arzı kasıp kavurduğu bir dönem. Devlet, tarihinde hiç olmadığı kadar zayıf, güçsüz ve fersiz; birçok cephede
II. Bölüm Lokomotif çoktan kalktı. Makinist, yarı açıkgözlerini uzadıkça uzayan raylara bağlamış olduğu halde bir türkü mırıldanıyor, yardımcısı, kollarını göğsünde
Serin bir akşamüstünde güneş kırmızıdan turuncuya çalan bir renk cümbüşü oluşturarak, Erciyes’le kucaklaşmaya yürüyen tepelerin arasında kayboluyordu. Bulutlar saf mavi
Saat meraklısı. Kiraladığı evlerin her odasında en az iki saat bulundurur. Gözlerini kırpıştırarak açtı. Saat 06.00. Karanlık. Nasıl olur? Güneş
Bir tabelanın yanından hızla geçtim. Çengelköy mü, Çekmeköy müydü okuyamadım. Dört pencereli, perdesiz bir sınıf… Önüme gelen ilk kâğıda bastım
Kerim Kolat’ın “Acemi Yazarın İmza Günü” adlı kısa öyküsünü, Türkçe bilmediklerini ifade eden dünya çapındaki yüzbinlerce takipçimiz için Muhsine Fatma
Kerim Kolat’tan küçürek bir öykü… *** İlk kitabımın imza günüydü. Heyecanlıydım. Erkenden standa gelip imza masasındaki yerimi aldım. İlan edilen